Gökçeada, Türkiye’nin Ege Denizi’nde yer alan en büyük ada olup, tarihi, doğal güzellikleri ve kültürel çeşitliliğiyle dikkat çeken bir yerdir. Tarih boyunca farklı medeniyetlere yer vermiş olan Gökçeada, mitolojik hikayelerden bugüne uzanan birçok olaya da tanıklık etmiştir.
Antik dönemde, adanın ismi İmbros olarak anılırdı. Mitolojik kaynaklara göre, İmbros, Yunan mitolojisinin önemli figürlerinden biri olan Tanrıça Demeter’in kızı Persephone’un kaçırıldığı yer olarak bilinir. Ayrıca Homeros’un İlyada destanında, Truva Savaşı’nın stratejik bir noktası olarak önemli bir rol oynadığı anlatılmaktadır. Tarihi boyunca Persler, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu ve Osmanlı İmparatorluğu gibi birçok farklı medeniyet Gökçeada’nın hakimiyetini ele geçirmiştir.
Gökçeada’nın Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki tarihi, adanın stratejik konumu nedeniyle öne çıkar. Osmanlı İmparatorluğu, adayı deniz trafiğini kontrol etmek ve kara yoluyla saldırılara karşı korunaklı bir üs olarak kullanmıştır. Bu dönemde Gökçeada’da birçok tarihi eser inşa edilmiş, camiler, kaleler ve tarihi konaklar gibi yapıtlar bugüne kadar ulaşmıştır.
Gökçeada’nın gezilecek yerleri arasında antik kalıntılar, kumsallar, doğal yaşam alanları ve geleneksel köyler bulunmaktadır. denizle iç içe olan huzur verici kumsalları ve tarihi Aya Nikola Manastırı’dır. Aynı zamanda, Zeytinliköy’deki eski Rum köyleri, kırsal atmosferiyle adanın kültürel mirasını yansıtmaktadır.
Kaleköy (Aya Nikola)
Gökçeada’nın en önemli tarihi ve turistik yerlerinden biri olan Kaleköy, aynı zamanda Aya Nikola olarak da anılmaktadır . Ada üzerinde bulunan bu eşsiz köy, adını içerisinde yer alan tarihi Aya Nikola Manastırı’ndan almıştır. Manastır, Ayos Nikola adlı Aziz Nicholas’a ithaf edilmiştir ve 17. yüzyılda yapılmıştır. Denize yakın bir konumda yer alan bu manastır, Osmanlı İmparatorluğu döneminde kilise olarak kullanılmıştır.
Kayalar oyularak meydana getirilmiş kademe halinde hücreler vardır. Kuzey tarafta merdivenle ayazmaya inilmektedir. Kilisenin doğusunda ikinci bir giriş daha bulunmaktadır. 19’uncu yüzyılda Rumlar tarafından kayaların önü ahşap bir giriş bölümü ile tamamlanmış, ancak bu bölüm daha sonra ortadan kaldırılmıştır.
Zeytinliköy
Zeytinliköy, Gökçeada’nın tarihi ve doğal güzellikleriyle bezeli köyleri arasında yer almaktadır. Gökçeada’nın merkezine yaklaşık 6 kilometre uzaklıkta yer alan bu köy, adını çevresini süsleyen binlerce zeytin ağacından almaktadır. Bu zeytin ağaçları, köyün manzarasını oluşturan yeşil bir örtü sağlayarak bölgeye farklı bir hava katmaktadır.
Zeytinliköy, eski Rum evleri ve dar sokaklarıyla tipik bir Ege köyü atmosferini yaşatmaktadır. Köyde dolaşırken, geleneksel mimariye sahip restore edilmiş taş evlere rastlamak mümkündür. Bu evler, köyün geçmişine dair izleri taşır.
Ayrıca, köyde bulunan Zeytinliköy Kilisesi, tarihi ve kültürel açıdan önemli bir yapıdır. Kilise, köy meydanında kendine özgü mimarisiyle göze çarpmaktadır. Zeytinliköy aynı zamanda geleneksel ürünleri ve yöresel lezzetleriyle de meşhurdur. Köydeki küçük kafelerde veya yöresel pazarlarda, Gökçeada’ya özgü ürünleri tatma şansına sahip olabilirsiniz.